Hazan mevsimidir; hüsn-ü hüzne boğulmuş bir insan
Üftâde bir mecnun gibi gezer çöllerde; yoktur onun için zaman ve mekan
Zelzeleye mağruz kalmış bir beden; etrafı olmuş büsbütün virân
Neş’e’nin yerini almış pür-melâl; ah nefis-i âciz! toparlan!
Üstâd-i ezelî, âlim-i mutlak ve hâkim-i ebedî; ya Rahman!
Merhamet eyle Sen şol divâne’ye; gözleri ve gönlü kan ve revan
Ümitsiz bir derde düçar olmuş, Sen gönder kuluna bir hekim-i lokman
Bismillah! titretiyor bedeni kelâmullah; la taknatu min rahmetillah* emrediyor Kur’ân
İflâs’tan iflâh’a yürüyen kul ne mübarektir, o’dur dilâverân
Nasr-u’m min’Allah** diye müjdelenmiştir Rasul-ü Zî’şân
Sabr-ı cemîl ve tevekkel-tu al’Allah ile sadece döner bu devran
El-hamdulillah da hall-u fasıl’dır; hatırlamalı sıkıntılı anlarında bunu insan
Ah fukarâ-i garîb; oysa ki maristân-ı dünya fâni’dir; herşey burada sıkı bir imtihan
Ey hasret-keş, bilesin, senin beklediğin o bâki gülistan
Gelecek bir gün; inan! yakındır o zaman
Dalga dalga duyuluyor ötelerden şol sadâ, geliyor muştusuyla özlediğin o müebbed ezan!
© by yâsemin
* “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz!“ (Zümer Sûresi:53)
** “Seveceğiniz başka bir kazanç daha var: Allah’tan bir yardım ve yakın bir fetih. (Ey Muhammed!) Mü’minleri müjdele!“ (Saff Suresi:13)